FİLM | | OYUN | VİDEO | RESİM | MÜZİK | FİLM | İNDİR | AŞK | VE DAHASI... WwW.FoRuMDoSt.EnİyİFoRuM.NeT |
|
| Çanakkale Kara SavaŞlari GÜney Cephesİ | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
BiTiRiMcİCaSuS :) SİTE MÜDÜRÜ :)
Mesaj Sayısı : 162 Yaş : 30 Nerden : FaMiLyA ToKaT İş/Hobiler : SİTE-METİN2 Lakap : MiNiK TAKIM : RÜTBE : Kayıt tarihi : 10/01/09
| Konu: Çanakkale Kara SavaŞlari GÜney Cephesİ C.tesi Şub. 14, 2009 6:15 pm | |
| SEDDÜLBAHİR BÖLGESİ i tilaf kuvvetleri, Türk birliklerinin asıl kuvvetlerinin iç bölgelerde, düşman gemilerinin top menzilinden içeride olmalarından dolayı kıyılarda tutunabilmişler ancak ileriye iç bölgelere ilerleyememişlerdir. Ayrıca Saros Körfezi'ne İngilizler, Kumkale ve Beşike'ye, Fransızlar sahte çıkarma harekatları düzenleyerek Türk kuvvetlerini buraya bağlayıp Gelibolu yarımadasına kuvvet gönderilmesini engellemek istemişlerdir. Bu sahte saldırılar Türk kuvvetleri tarafından püskürtülmüştür. 25-26 Nisan Seddülbahir kıyı muharebelerinde düşman hedefine ulaşamayınca 28 Nisan'da Kirte (Alçıtepe) Köyü'nü ele geçirmek için tekrar saldırdılar.Seddülbahir'deki düşmanı denize dökmek için 1-2 ve 3-4 Mayıs geceleri Türk kuvvetleri taarruza geçtilerse de başarılı olunamamıştır. Türk taarruzlarının hemen ardından düşman kuvvetleri Seddülbahir bölgesinden içerilere dalmak, Kirte'yi almak için ikinci defa saldırıya geçtiler. Bu saldırılara 2. Kirte Muharebesi denir. Ancak 6,7,8 Mayıs tarihlerinde yapılan bu taarruzlarda da hedeflerine ulaşamadılar. Arkasından da 4-6 Haziran'da 3. Kirte Muharebesi cereyan ettiyse de düşman yine başarılı olamadı. Düşman 21 Haziran'a kadar yaptığı taarruzlarda Türk cephelerini yağmalamıştı. Bunun üzerine hem daha fazla donanma desteğini sağlamak hem de Türk cephelerini parçalamak düşüncesi ile 21-22 Haziran 1915'te Kerevizdere bölgesine taarruz ettiyse de başarılı olamadı. Bunun üzerine düşman denize yakın olan Zığındere Mevkii'nde Türk mevzilerine 28,29 Haziran'da taarruz etti. Ancak yine bir sonuç alamadı. Türk kuvvetleri bu bölgede 2 Temmuz'da karşı bir taarruz yaptı, ancak başarılı olunamadı ve geri çekilmek zorunda kalındı. Düşman bu taarruzlara cevap olarak 12-13 Temmuz'da Kerevizdere'ye ikinci kez taarruz etti. Fakat bu kez yine Türk ordusunun güçlü mukavemeti ile karşılaştı. 6-7 Ağustos günleri Seddülbahir bölgesinden Arıburnu bölgesine Türk kuvvetlerinin kaydırılması için Kirte istikametinde yine saldırsalar da başarılı olamadılar. İngiliz genel kurmayı deniz kuvveti ile boğazı geçemeyeceklerini anladıktan sonra amaçlarına kara muharebesi ile ulaşma denemesine karar vermiş ve bu yolla 25 Nisan 1915 sabahı çıkarma harekatına başlamışlardı. Bu maksat için görevlendirilen İngiliz ve Fransız kara kuvveti irili ufaklı 84 taşıt gemisi ile Gelibolu yarımadası kıyısına çıkarılacaktı. Bu kuvvet 63 bin İngiliz, 12 bin Fransız askeri, değişik cins ve çapta 140 topla mücehhez altı tümen ve bir piyade tugayından oluşuyordu. Doğu Akdeniz Seferi Kuvvetleri Baş Komutanı General Hamilton, Çanakkale'de asıl çıkarma yeri olarak Seddülbahir ve yakın çevresi kıyılarını seçmişti. Bu bölgenin taktik derinliklerini Alçıtepe bloğunu bir hamlede ele geçirmek ve boğazdaki Türk topçusunun üzerine çöken etkin bir kıyı başı mevzii tutmak istiyordu. Bölgedeki harekat Alçıtepe'den sonra birkaç yönlü gelişmelere tâbi olacaktı. Dağınık Türk kuvvetlerini çiğneyip Alçıtepe plan hedefine varabileceğini düşünmek doğaldı, fakat bu mümkün olmadı. Çünkü bu saldırılar Türk kuvvetleri tarafından püskürtülmüştür, düşman hedefine ulaşamamıştır. SAROS KÖRFEZİ ÇIKARMASI Bu çıkarma bir gösteri ve aldatmaca çıkarmasıydı. Türk kuvvetlerini bu bölgeye çekmek için akşama doğru 1200 kişi karaya çıkarıldı ve bu bir müddet sonra geriye alındı. BEŞİKE LİMANI ÇIKARMASI Bu da bir gösteri çıkarmasıydı. 25 Nisan'da bir Fransız kruvazörü ve üç torpido muhribi desteğinde yapılan çıkarma, aniden yoğun sisin bastırması ile durduruldu. KUMKALE ÇIKARMASI Bu çıkarma da bir gösteriş niteliğinde çıkarmaydı. Kıyıya Altıncı sömürge piyade alayı çıkmıştır. Savunma birliklerimizin parça parça kullanılmasından dolayı düşmanı denize dökmek mümkün olmadı. Düşman 27 Nisan'da Morto Limanı'na çıkabilmek için Kumkale'yi terk etti . Buna rağmen Fransızlar 778, Türk birlikleri ise 1735 kişi zayiat vermiştir. 24-25 Nisan 1915 gecesi uykusuz geçirilmişti. Gecenin ilk saatleri sakin geçirildi. Düşmanın uzak mesafelerde dolaşan karakol gemilerinden başka bir şey görünmüyordu. Deniz durgun, hava ılıktı. Gece yarısına doğru düşman gemilerinin aniden kıyı sularına toplandıkları görüldü. Şiddetli top ateşi açıldı.25 Nisan saat 04:30'da gemilerden cehennemi bir ateş açıldı. Ayrıca, Queen Elizabeth gemisi taşıdığı 38'li taretleri ile filoyu destekliyordu. Ayrıca Fransızlar, bu bölgeye sahte çıkarma harekatları düzenleyerek Türk kuvvetlerini buraya bağlayıp Gelibolu yarımadasına kuvvet gönderilmesini engellemek istemiştir. Seddülbahir sırtları sayısız infilaklarla kaynıyordu. Ateş yoğunluğu ileri hat siperlerimizin üzerlerine oturtulmuştu. Bu saldırıya rağmen bu küçük Türk birlikleri ellerinde bulunan piyade tüfeklerine ve kanındaki cevhere dayanarak göğsünü düşmana açarak savaşıyordu. Çanakkale'nin kan ve barut kokan destanını olayların içinde gün be gün yaşamış İngiliz baş komutanının tuttuğu günlük notları tarihi bir belge olarak renk katıyor. General Hamilton bakın bu günü nasıl anlatıyor. " Amiral De Robec ile, benim bulunacağım yer Queen Elizabeth'in köprü üstü. Danışma karargahım ise 6 inçlik top bataryası içindeki çelik kulede mevkii aldılar. Böylece , tek gemi halinde seyrettik ve saat 04:30'da Seddülbahir açıklarına ulaştık. Her yer sessiz ve kül rengi . Buradan Kabatepe yönüne rota verdik ve yarı yolda Türkler, Helles burnu tabyalarından ağır top atışına başladılar. Halen Kabatepe açıklarındayız. Güneyden çıkarma tam yüklenerek başladı. Şarapneller deniz üzerinde infilak ediyor, parçaları suya çarpıyor. Makineli tüfekler mermi yağdırıyor, mermi üzerimizden aşıyor, artık her cephede savaş başladı. Güneye doğru rota değiştirdik, tekke burnu doğusundaki sahaya yaklaştık. Başarılı çıkış harekatı icra ediliyor ama kanlı ve zalimcesine....yer gök karışıyor ve Türk toprakları hallaç pamuğu gibi atılıyordu." ALÇITEPE MUHAREBESİ Doğu Akdeniz Seferi Kuvvetleri Baş Kumandanı General Hamilton, Çanakkale 'de asıl çıkarma yeri olarak Seddül-bahir ve yakın çevresi kıyılarını seçmişti. Yukarıda ifade edildiği gibi bölgenin taktik derinliklerini kilitleyen Alçıtepe bloğunu bir hamlede ele geçirmek ve boğazdaki Türk topçusunun üzerine çöken etkin bir kıyı başını mevzii tutmak istiyordu. Çıkarma yapacak olan 29. İngiliz piyade tümeni için beş ayrı çıkarma noktası saptamıştı. General Hamilton bu çıkarma yerleri hakkında büyük umutlar beslemekteydi. Kirte'deki Türk ihtiyatları çok zayıf ve perakende birliklerdi. Saraf'ın çiftliği çevresindeki ihtiyat grupmanı yaklaşık bir alay kuvvetinde olup mesafe bakımından da uzaktı. Bu bakımdan çıkarılacak kuvvetlerin hareketi Kirte doğrultusunda erkenden birleştirilebilirdi. Bölgedeki Türk savunması çözülür ve beş yerde yapılan çıkarmalar derinlikte birleşerek Alçıtepe üzerine bir sel gibi akabilirdi. Takviyeli 29. İngiliz Tümenin ancak iki taburdan ibaret Seddülbahir-Kirte eksenindeki dağınık Türk savunma kuvvetlerini çiğneyip Alçıtepe plan hedefine varacağını düşünmek doğaldı. Fakat, bu mümkün olmadı. Çünkü kıyılara dağılmış bulunan küçük Türk müfrezeleri denizden gelen çelik ateş ve insan sellerine karşı onların asla tahmin etmedikleri bir inanç ve pervasızlık ile direnecek her yerde savunmayı hareketlendirip ileriye atılacak ve amfibi harekat üstünde adeta bir ölüm fırtınası gibi esecekti. Çıkarmayı kıyılar şeridinde söndüren İngilizlerin Alçıtepe'ye ebediyen hasret bırakan asıl gerçek bu idi. Türk birlikleri giriştikleri savunma muharebelerinde çoğu kez taktik kuralları da aşan kendilerine özgü civanmert tutumları ile muharebe sahasına hakim olmuşlar ve ölümden ötesini ararcasına dövüşerek Çanakkale'nin adını tarihselleştirmişlerdir. | |
| | | BiTiRiMcİCaSuS :) SİTE MÜDÜRÜ :)
Mesaj Sayısı : 162 Yaş : 30 Nerden : FaMiLyA ToKaT İş/Hobiler : SİTE-METİN2 Lakap : MiNiK TAKIM : RÜTBE : Kayıt tarihi : 10/01/09
| Konu: Geri: Çanakkale Kara SavaŞlari GÜney Cephesİ C.tesi Şub. 14, 2009 6:15 pm | |
| TEKE VE ERTUĞRUL KOYU ÇIKARMASI Üçüncü tabur on ikinci bölük Teke Koyu'ndaki mevzilerinde hazır beklemekteydi. 40 kadar küçük deniz araçlarına yüklenmiş bir piyade taburu kadar tahmin edilen düşman kuvveti saat 06:00 'da sekiz dizi halinde kıyılara çekildiler. Donanma ateşleriyle bu çıkarmayı desteklemekte idi ve ateşleri 12. bölük mevziine oturtulmuştu. Bu ateş altında bölüğün siperleri çökmüş kumlu yerlerdeki mevzii ve tel örgü hatları birbirine karışmış fakat bölüğün erleri bulundukları çukur ve sütretlerde yuvarlanıp eski düzenlerini bozmamışlardı. Düşman taşıtları kıyı sularına düşer düşmez 12. bölüğün birden bire şahlanarak mevziilerinden çok şiddetli ve isabetli tüfek ateşleri çıkarma birliklerinin birbirine girmesine sebep oldu. İngiliz hücum birlikleri yalnız iki takımdan ibaret Türk kuvvetinin ateşleri ile büyük zayiat vermişti. Teke koyundaki ilk hesaplaşma bu şekilde kapandı. Türklerin buradaki mevziileri İngiliz donanması tarafından bir kez daha ağır bombardımandan geçirildi.12. bölüğü tamamen yok etmek ve kıyılarda sağ kalan İngilizleri yaşatmak için elden gelen her şeye başvuruyorlardı. Saat 06:00'da Ertuğrul Koyu'na tertiplenme çıkarma araçları 400 metre mesafeye gelince bütün hafif ve ağır silahlarıyla topları koy üzerinden ateşlerini topladılar. Saat 06:30'da yirmi filika kıyı üstüne düşerken 10. bölükten çok şiddetli bir tüfek atışı başladı. Türk bölüğü dişini sıkıp son ana kadar sabrederek tam zamanında çıkarma kafilesini bastırmıştır. Atışlar hızlı ve çok isabetli oluyordu. Düşman bozguna uğramıştı. Can kaygısı ile sulara atlayanlar, boğulan ve sularda vurulanlar çoktu. Ertuğrul Koyu muharebelerine ilkin 10. piyade bölüğü başlamıştı. Fakat River Clyde harekatı olan 2. harekat başlarken tabur komutanı binbaşı Mahmut Sabri durumu tehlikeli görerek 11. bölükten bir kısım kuvvet ile bu kanadı takviye etmişti. İşte 25 Nisan'da düşmanın asıl çıkarma eksenine büyük zayiat verdirerek büyük bir başarı kazanan bu bir buçuk bölüklü Türk kuvveti idi. İngiliz ve İrlanda taburları %70 zayiat vermişlerdir. İngiliz harp tarihinin Ertuğrul Koyu ilk çıkarma muharebesini açıklayan şu cümleler büyük anlam taşımak-tadır. " Karaya çıkmak için yapılan herhangi bir harekete karşı atışlar derhal o noktada toplanıyordu.Türklerin ateş disiplinleri cidden hayrete şayandı. 25 Nisan'da güneydeki Türkler bir zafer kazanacak sayıda değillerdi, fakat komutanlarının azmi onlara çok önemli yararlar sağladı. Sed-dülbahir'deki küçücük Türk garnizonu deniz topçusunun dehşet veren ağır etkisini ilk kez tatmış olmasına rağmen 25 Nisan sabahından akşamına kadar yerlerine inatla sarıldılar ve savunmada anlatılması imkansız işler gördüler." İngiliz harp tarihine böyle altın harflerle geçen komutanın adı; Ezine'li Yahya Çavuş idi. KABATEPE ÇIKARMASI 21 Nisan sabahı saat 05:00'e doğru iki zırhlı üç torpido Kabatepe'ye hakim mevzilerde bulunan bataryalarımıza ve Kabatepe'deki siperlerimize açtığı ateşler himayesinde sahile çıkan kuvvetler ateşlerimizle karşılandı ve yapılan hücum ile 200'ü mütecaviz zayiat vererek geri çekildi. Düşmanın bu hareketinden Kabatepe'ye dayanarak sol tarafı tehdit etmek veya Kabatepe'nin tarafımızdan işgal edilip edilmediğini anlamak gibi bir maksat tatbik ettiğine hükmedilebilir. 1.KİRTE (28 NİSAN 1915) MUHAREBESİ Bu saldırılarda asıl amaç Alçıtepe'yi ele geçirmekti ama bunu başaramayan düşman, 29. İngiliz tümeni ve Fransız tugayı ile Kirte bölgesinde yoğun bir harekata geçti. Bu taarruza 25. ve 19. alayların karşılık vermesi ile düşman geri çekilmek zorunda kaldı ve düşmana 30 bin zayiat verdirildi. 2.KİRTE (6-18 MAYIS 1915) MUHAREBESİ Düşman 1. Kirte Muharebesi'nden ders almayıp, ikinci defa Alçıtepe'yi ele geçirmek için harekete geçmişti. Arıburnu bölgesinden bir Avustralya ve bir Yeni Zelanda tugayını bu bölgeye getirdi. 6 Mayıs'ta 5 tümen ve 1 tugayla taaruza geçen düşmanın karşısında 7. ve 9. tümenler bulunuyor, 5.tümen ise ihtiyatta idi. 3 gün süren muharebeler düşmana kuvvetin 1/3 ünü teşkil eden 65 bin kişiye mal olmuştu. Bunun sonucu olarak Çanakkale kara muharebelerinin ilk safhası sona ermiş ve boğaza inmek umudu kaybolmuştu. Geriye ise 30 Nisan da, Mısır'dan yollanan taze Hint tugayından başka bir şey kalmamıştı. 13 Mayıs 1915'te Golyat İngiliz muharebe gemisi batırılmış ve 750 kişilik mürettebattan 570'i ölmüştü. Bu sırada U-21 Alman denizaltısı, 24 Mayıs'ta Triyamf ve 27 Mayıs'ta Macestik Muharebe gemilerini batırdı. 16 Mayıs'ta düşman tarafından komuta değişikliği olmuştu. Fransız komutanı General Damat'ın yerine General Guro ve Amiral Kepratlın yerinede Amiral Nicol atanmıştı. Enver Paşa, 13 Mayıs'ta 5.Ordu Komutanlığı'na Arıburnu'na bir karşı taarruz emri vermişti. Bu amaçla Kuzey Grup Komutanı Esat Paşa komutasında 42 bin kişilik bir kuvvet toplandı. 18-19 Mayıs gecesi, 2.Tümen düşmana kahramanca taarruz etti. Ancak başarı sağlanamadı. Ve bu tümenin kaybı 9 bin ölü olmuştu. O gece 03.30'dan 04.00'e kadar yarım saatte her iki alayda 60 subay ve 5 bin er kayıp verilmişti.Saldırıları tamamen kesilene kadar bu kayıp 9 bine yükselmiştir. Gelibolu'da da bundan daha ağır çarpışmalar olmuş ama hiçbiri bu derece yoğun bir öldürme şeklinde olmamıştı. Bu süre içinde İngiliz ve Fransızların da kayıpları fazla olmuş, İngilizler 683 subay ve 16.000 er, Fransızlar ise 324 subay ve 22.107 er kaybetmişlerdir. Bu yüzden her iki tarafta da nisbî bir sükun başlamış, daha doğrusu bundan sonraki çarpışmalar çok kanlı siper savaşları şeklini almıştı. 3.KİRTE (4-6 HAZİRAN 1915) MUHAREBESİ 19 Mayıs 1915'te Arıburnu bölgesine yapılan Türk taarruzunun başarılı olmayışı ve ağır kayıplar verdirilmesinden cesaretlenen düşman Kirte Bölgesi'nde taarruz hazırlıklarına başladı. 29. , 42. ve Deniz P. Tümeni birleştirilerek 8. Kolordu teşkil edildi. Cephenin sağ tarafında bulunan iki Fransız tümeni de General Guro emrine verildi.Türkler tarafından Kirte yolunun kuzeyinde 9. ve güneyinde 12.tümenler bulunuyordu. 15. ve 7.tümenler başlangıçta ihtiyatta idi. 4 Haziran'da başlayan saldırıda düşman kuvvetleri merkezden saldırıya geçti. Düşman kuvvetlerinin kaybı 7.500, Türklerin kaybı ise 9 bin olmuştu. KEREVİZDERE VE ZIĞINDERE ÇARPIŞMALARI 19 Mayıs Türk taarruzundan sonra başlayan siper savaşlarında kuşkusuz Kerevizdere ve Zığındere çarpışmaları en şiddetlileridir. Kerevizdere Bölgesi'ne ilk taarruz Fransızlar tarafından 21 Haziran, 2. Türk tümenine karşı oldu. Daha önce yapılan topçu saldırısıyla yıpratılan tümen çok ağır kayıplar verdi. 22 Haziran'da yapılan Fransız taarruzu ise pek etkili olmadı. Bu saldırılar sonucunda 2.ve 12. tümenlere 6 bin kayıp verdirilmiş, Fransız kayıpları ise, ölü ve yaralı olarak 2.500 kişi idi.Bu defa düşman 28 Haziran günü Zığındere'nin batısında ve doğusunda 11. Tümene karşı saldırıya geçti. Düşman ezici topçu ateşiyle, tamamen tahrip edilen yaralı ve şehitlerimizle dolu olan Zığındere'nin batısına kolaylıkla girdi. Doğu bölgesindeki başarılı olamamış 157. Tugay Komutanının öldürüldüğü bu çarpışmada kahraman Mehmetçik bölgeyi başarıyla savunmuştu. 28 Haziran'da İngiliz kaybı 1750, Türk kaybı ise 2000 olmuştu. 29,30 Haziranda yapılan Türk taaruzu çok az kazanç, ancak çok ağır kayıpla sonuçlanmıştır. 5 Temmuz'da yapılan diğer Türk taaruzunda Türkler saldırıya geçti. Ancak sonuç alınamadı. 16 bin kayıp verildi. Zığındere, Çanakkale Savaşları içinde en kanlısı olmuştur.28 Haziran-15 Temmuz arası Zığındere bölgesinde Türk tümenlerine yapılan taarruzlar 15 bin zayiata mal oldu. Ve 4.Tümen 3 Temmuz'da 12. Tümeni değiştirerek cephe savunmasını devraldı. Tümen, Saros Bölgesi'ne gönderildi. Ağustos ayında Anafartalar'a yapacağı çıkartmanın başarısını garantilemek isteyen düşman, Türk komutanlığının dikkatini güney bölgesine çekmek amacıyla 12 Temmuz'da çok şiddetli bir topçu hazırlığından sonra Kerevizdere'ye dalgalar halinde taarruza geçti. Türk tümenleri batıdan itibaren 11., 7., 1. ve 4. Tümenler bir cephede, 6. Tümen geride ihtiyatta bulunuyordu. İngiliz taarruzu 7. Tümen, Fransız taarruzu ise ihtiyattaki 6.Tümenin kullanılmasıyla durduruldu. 12-13 Temmuz'da düşman kuvvetleri 1.5 km'lik cephe boyunca saldırmışlar, 400 metre kazanmışlardır.Düşman kaybı 4 bin Türk kaybı ise 10 bin olmuştu. BİBLİYOGRAFYA 1.ALTINTAŞ,Ahmet, Belgeleryle Çanakkale Savaşları, Çanakkale:1996 2.BODUR, İbrahim, Çanakkale Savaşları,Çankkale:196 3.ÇAMOĞLU, Şemsettin, Çanakkale Boğazı ve Savaşları, İstanbul 4.Genel Kurmay Başkanlığı, Çanakkale Muharebeleri,Ankara:1992 5.Genel Kurmay Harp Tarihi, Birinci Dünya Harbinde Türk Harbi 6.GENÇCAN, Mehmet İhsan, Çanakkale Savaşlarından Altın Harfler,İstanbul:1990 7. GÖRGÜLÜ, İsmet, On Yıllık Harbin Kadrosu, Ankara:1994 8.GÜNESEN,Fikret, Çanakkale Savaşları, Ankara:1990 9.GÜZEL, Abdurrahman, Çanakkale,Çanakkale:1994 10. MOOREHEAD,Alan, Çanakkale Geçilmez, İstanbul:1992 | |
| | | | Çanakkale Kara SavaŞlari GÜney Cephesİ | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|