FİLM | | OYUN | VİDEO | RESİM | MÜZİK | FİLM | İNDİR | AŞK | VE DAHASI...
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

FİLM | | OYUN | VİDEO | RESİM | MÜZİK | FİLM | İNDİR | AŞK | VE DAHASI...

WwW.FoRuMDoSt.EnİyİFoRuM.NeT
 
AnasayfaKapıLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 2.dÜnya SavaŞi

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
BiTiRiMcİCaSuS
:) SİTE MÜDÜRÜ :)
:) SİTE MÜDÜRÜ :)
BiTiRiMcİCaSuS


Erkek
Mesaj Sayısı : 162
Yaş : 30
Nerden : FaMiLyA ToKaT
İş/Hobiler : SİTE-METİN2
Lakap : MiNiK
TAKIM : 2.dÜnya SavaŞi Fenerbahce
RÜTBE : 2.dÜnya SavaŞi K-12136-askeriye_r%C3%BCtbe
Kayıt tarihi : 10/01/09

2.dÜnya SavaŞi Empty
MesajKonu: 2.dÜnya SavaŞi   2.dÜnya SavaŞi Icon_minitimeC.tesi Şub. 14, 2009 6:10 pm

Özet
II. Dünya Savaşı, 20. yüzyılın iki topyekün savaşından ikincisidir.
Altı yıl boyunca, dünyanın çeşitli bölgelerinde süren kesintisiz
savaşlarla süregiden II. Dünya Savaşı, Alman ordularının Polonya'ya
saldırıdığı 1 Eylül 1939'da başlamış kabul edilir. Ne var ki
birbirinden kopuk görünseler de bu tarihte önceki çatışmalar da,
savaşta birincil rol oynayan tarafların stratejik hedefleri arasında
yer aldığından, savaşın başlangıcı tarihsel olarak daha gerilerden
başlamaktadır.

Savaşın Ayak Sesleri
Hitler’in 1933 yılında iktidara gelmesinden itibaren savaşın sonuna
kadar izlediği strateji, üç aşamalı bir stratejidir. Hitler, iktidara
gelmesinin hemen ardından Alman ekonomisinin düzenlemesini hedef
almıştır. Gerek I. Dünya Savaşı’ndan yenik çıkmasının, gerekse de 1930
yılındaki genel ekonomik buhranın sonucunda Alman ekonomisi ciddi
sıkıntılar içindeydi. Yaşanan hiper enflasyon, aşırı boyutlara varan
işsizlik ve bunlara bağlı olarak sanayideki kapasite düşüklüğü,
Hitler’in izlediği ekonomi politikalarıyla kısa sürede kontrol altına
alınmıştır.Ekonominin düzene sokulmasının ardından stratejisinin ilk
adımında Hitler, Alman kara, deniz ve hava kuvvetlerinin, Versay
anlaşmasıyla getirilen sınırlamalardan kurtulmasını
sağlamıştır.Ardından ikinci stratejik ve polemik adım, Almanca konuşan
nüfusun yaşamakta olduğu bölgelerin, Alman topraklarına katılmasıdır.
Bu stratejik evrenin adımları, 12 mart 1938 de, Avusturya’nın ilhak
edilmesiyle başlamıştır. Ardından ikinci adım olarak Çekoslovakya
toprakları içindeki Sudet bölgesidir. Hitler’in baskısıyla 29 Eylül
1938 günü imzalanan Münih Anlaşmasıyla Sudet bölgesi Almanya’ya
veriliyor. Konferans, Alman, İtalyan, İngiliz ve Fransız
başbakanlarının katıldığı, Çekoslovakya’nın temsici bulundurmadığı bir
anlaşmadır. Anlaşmanın hayata geçirilmesi konusunda Hitler, hiç zaman
kaybetmemiştir. 1 Ekim 1938'de yine silah kullanılmaksızın,
uluslararası anlaşmalara dayanılarak, nüfusunun yüzde elliden fazlasını
Almanların oluşturduğu Sudet bölgesi Almanlarca işgal edilecektir. 15
Mart 1939'da ise Çekoslovakya’nın kalanını da topraklarına
ekleyeceklerdir.Bu olaylara kadar Hitler, stratejisinin adımlarını
atarken, silahlar kullanılmamıştır. Ve geriye tek sorunlu bölge
kalmıştır, Danzig bölgesi. Versay anlaşmasıyla Polonya'ya verilen
Danzig bölgesi, halen Alman yönetiminde olan Doğu Prusya ile Almanya
arasındaki kara bağlantısını kesmektedir. Alman hükümeti, Polonya
hükümetinden, Doğu Prusya'yla arada bir kara bağlantısı oluşturulması
yönünde bir teklifi görüşmesini ister. Böylece Danzig Sorunu ortaya
çıkar.3 Mayıs 1939'da Sovyet Dışişleri Komiseri olan Litvinov görevden
alınarak yerine Vyaçeslav Mihayloviç Molotov atanır. Bu atama Sovyet
dış politikasında keskin bir dönüşe işaret etmektedir. Litvinov
döneminde Sovyetler Birliği, Alman yayılmacılığına karşı İngiltere ve
Fransa ile bir protokol oluşturmak için girişimlerde bulunmuş, ne var
ki her seferinde reddedilmişti. Molotov döneminde ise Sovyetler
Birliği, Alman hükümeti ile bir saldırmazlık paktı için çalışmaktadır
artık. Uzun diplomatik görüşmeler sonucunda 24 Ağustos 1939 günü
Sovyetler Birliği ile Almanya arasında bir saldırmazlık paktı
imzalanması karara bağlanmıştır.

Avrupa'da Savaşın Başlaması

II. Dünya Savaşı'nın gelişim süreci

Danzig Sorununun diplomatik yollarla çözümünün uzaması üzerine Alman
orduları 1 Eylül 1939 sabahı Polonya sınırlarını geçtiler. Yıldırım
savaşı tekniklerinin ilk kez hayata geçirilişi olan Polonya Seferi, bu
ülkenin toprak bütünlüğünü uluslararası platformda garanti etmiş olan
İngiltere ve Fransa'yı harekete geçirmiştir. 3 Eylül'de İngiltere, bir
gün sonra da Fransa Almanya'ya savaş ilan ediyor ve seferberlik
hazırlıklarını başlatıyorlar. Lakin Alman panzer birlikleri, harekatın
ilk haftasının sonunda Polonya cephelerini yarmış ve geniş kuşatmalara
girişmiştir, Müttefiklerin askeri bir müdahalesi için artık olanak
görünmemektedir.
17 Eylül 1939 günü, Sovyet Kızıl Ordusuna bağlı birlikler Polonya'nın
doğu sınırlarından saldırıyorlar. İki ateş arasında kalan Polonya, 27
Eylül 1939'da teslim oluyor, direnen birlikler de 5 Ekim 1939 günü
teslim oluyorlar.1940 yılının haziran ayında Stalin, Baltık Ülkelerine
gönderdiği notada, Sovyetler Birliği’ne yakın hükümetlerin işbaşına
getirilmesini ister. Hemen ardından da Kızıl Ordu Litvanya, Letonya ve
Estonya topraklarına girer. 14 Temmuzda bu ülkelerde yaptırılan genel
seçimlerle işbaşına gelen hükümetler Sovyetler Birliği’ne katılma
kararı alacaklardır. Böylece I. Dünya Savaşı sonunda yeni Sovyet
hükümetinin elinden çıkan bu topraklar tekrar kazanılmıştır ve bu
topraklar Sovyetler Birliği'nin Baltık Denizine açılmasında, Leningrad
limanının güvenliği anlamına gelmektedir.
Baltık Denizi konusunda Stalin'in öngördüğü diğer bir önlem ise onu,
Finlandiya hükümetiyle görüşmelere yönlendirecektir. Görüşmelere 9 Ekim
1939'da başlanıyor. Görüşmelerden bir sonuç alınamayacağı kanısına
varan Stalin, 28 Kasım 1939 da, 1932 yılında imzalanmış olan
saldırmazlık anlaşmasının tek taraflı olarak kaldırıldığı Fin
hükümetine bildirilir ve 30 Kasım 1939 da Sovyet orduları Finlandiya’ya
saldırır. Sovyetler Birliği'nin Finlandiya Seferi 6 mart 1940 da Fin
hükümetinin, Ruslar’la barış görüşmeleri için masaya oturmak zorunda
kalmasıyla son bulacaktır.9 Nisan 1940 sabahı Almanlar, Norveç’e ve
Norveç'e yönelik deniz yolunun güveni için de Danimarka'ya saldırdı.
Norveç'in istilası'ndaki stratejik amaçları İsveç'ten ithal ettikleri
demir cevheri yolunun güven altına alınması ve Norveç fiyortlarında
denizaltıları için üsler oluşturabilmekti. Danimarka kısa sürede teslim
olurken Norveç direnme gösterdi. 10 Haziran 1940'da Norveç de teslim
oldu. Belçika ise 27 Mayıs'ta teslim oldu.10 mayıs 1940 günü Alman
birlikleri, Belçika ve Hollanda'ya yönelen saldırılarıyla Fransa Seferi
ni başlatıyorlar. Asıl taarruz ise daha güneyde, Arden Ormanları
üzerinden Sedan yönünde Fransa topraklarına yöneliyor. Belçika
üzerinden yapılan harekat, kısa sürede Belçika, Hollanda, Lüksemburg’un
işgaliyle sonuçlandı. 14 Mayıs1940 günü Hollanda teslim oldu. Bu üç
ülkenin tümüyle istilasını önlemek için İngiliz Yurtdışı Sefer Kuvveti
ve Fransız orduları kuzeye ilerleyince, taarruz çıkış hattı Arden
Ormanları olan ve Manş Kanalı yönünde ilerleyen Alman zırhlı birlikleri
tarafından kuşatılmış oldular. Bu bölgedeki Müttefik kuvvetler,
Dunkerque limanından deniz yoluyla tahliye edilmek zorunda kalınmıştır.
14 Haziran 1940'da Alman birliklerinin Paris’e girmesiyle Fransızlar
barış istemek zorunda kaldılar. 22 Haziran 1940 da ateşkes anlaşmasını
imzaladılar. Alman güçleri kuzey Fransa’yı ve Fransa'nın Atlas Okyanusu
kıyılarını işgal etti, Fransa topraklarının üçte ikisi, Alman
kontrolüne girmiştir.
Fransa'nın savaş dışı kalmasının ardından Hitler, İngiltere'yi de barış
masasına oturmaya zorlamak, gerekirse istila etmek için Britanya
savaşını başlatmıştır. Britanya Savaşı, Almanya tarafından,
Britanya'nın istilası için hazırlanmış olan Denizaslanı Operasyonu'nun
hazırlık evresi olarak düşünülmüş olup, RAF'ın (İngiliz Kraliyet Hava
Kuvvetleri) imhasını amaçlamaktadır ve esas olarak Luftwaffe (Alman
Hava Kuvvetleri) tarafından yürütülmüştür. Başlarda İngiliz hava ve
deniz üslerini hedef almış olmasına karşın ilerleyen evrelerde
Londra'nın bombalanmasıyla sürdürülmüştür. RAF'ın sert direnci
karşısında Luftwaffe'nin uğradığı ağır kayıplar sonuncunda harekat
başarısız olarak sona erdirilmiştir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://forumdost.eniyiforum.net
BiTiRiMcİCaSuS
:) SİTE MÜDÜRÜ :)
:) SİTE MÜDÜRÜ :)
BiTiRiMcİCaSuS


Erkek
Mesaj Sayısı : 162
Yaş : 30
Nerden : FaMiLyA ToKaT
İş/Hobiler : SİTE-METİN2
Lakap : MiNiK
TAKIM : 2.dÜnya SavaŞi Fenerbahce
RÜTBE : 2.dÜnya SavaŞi K-12136-askeriye_r%C3%BCtbe
Kayıt tarihi : 10/01/09

2.dÜnya SavaŞi Empty
MesajKonu: Geri: 2.dÜnya SavaŞi   2.dÜnya SavaŞi Icon_minitimeC.tesi Şub. 14, 2009 6:10 pm

Kuzey Afrika Cephesi
İtalya'nın 10 Haziran 1940'da Almanya safında savaşa girmesiyle savaş
Kuzey Afrika'ya da sıçramış oldu. Zaten Libya, Eritre ve Somali İtalyan
kontrolündeydi.
İtalya'nın Kuzey Afrika'da operasyon alanı olarak belirlediği bölge,
Nil Nehri ve Tunus arasında kalan Batı Çölüydü. 1939 yılı ortalarında
itibaren Mısır'daki İngiliz Orta Doğu Kuvvetleri, Libya'daki İtalyan
kuvvetlerini yoklama taarruzlarıyla taciz etmekteydi. General Creagh
komutasındaki 7. Zırhlı Tümenin askerleri bu çatışmalarla “çöl
fareleri” olarak anılacaktır.Libya’daki İtalyan kuvvetleri mareşal
Graziani komutasında 7 tümenlik ve 300 tanklık bir kuvvetle 13 Eylül
1940’da İngilizlere saldırmışlar, Mısır topraklarında az biraz
ilerledikten sonra, ciddi bir direnişle karşılaşmamalarına karşın Sidi
Barrani'de duraklayıp savunma sistemleri oluşturmaya koyuldular. Aralık
ayında henüz Nil Irmağına ulaşamadan Wavell’in komutasındaki birlikler
tarafından durduruldular. Çarpışmalar sonunda İtalyanlar Bingazi’nin
ötesine püskürtüldü.7 Aralık 1940 gecesi, General O'Connor
komutasındaki bir İngiliz birliği İtalyan mevzilerine saldırdılar. Sidi
Barrani'nin İngiliz kuvvetlerinin eline geçmesiyle İtalyan birlikleri
dağılmışlardır.3 Ocak 1941'de yeniden taarruza geçen O'Connor, 22 Ocak
da Tobruk limanına ulaştı ve ileri harekatını sürdürdü. 7 Şubat 1941 de
Bingazi'ye ulaşmıştır. İtalyan birliklerinin Kuzey Afrika'da
pozisyonlarını korumaları iyiden iyiye güçleşmişken, İngiliz
hükümetinin dikkatinin Balkanlar'a yönelmesi nedeniyle Kuzey
Afrika'daki harekat durmuştur.
12 Şubat 1941'de General Erwin Rommel Kuzey Afrika'da yeni oluşturulan
Alman Kuzey Afrika Kolordusu'nun komutanı olarak Trablusgarp'a
ulaşmıştır. Rommel, 31 Mart 1941 günü El Ageyla'daki İngiliz
birliklerine sürpriz bir baskın düzenleyerek kenti ele geçirir. 2 Nisan
1941 de, Almanya'nın Balkan Cephesini açmasından iki gün sonra Bingazi
yönünde ilerlemesine devam eden Rommel, İngiliz 2. Zırhlı Tümenini
kuşatma altına alıp teslim olmak zorunda bırakmıştır.Rommel'in
birlikleri Batı Çölü'nde 600 km. kadar ilerlemişler, fakat Tobruk
limanı İngilizlerin elinde kalmıştır. Nisan 1941 ayı içinde Rommel iki
kez Tobruk'a yüklenirse de sonuç alamaz.15 Mayıs 1941 sabahı İngiliz
birlikleri Alman hatlarına "Brevity Harekatı" kodadıyla bilinen bir
taarruzda bulunurlar. Halfaya Geçidini ele geçirmelerine karşın
Almanların karşı taarruzları sonucu Brevity Harekatı başarısız
olmuştur.14 Haziran 1941 gecesi İngiliz birlikleri ikinci bir taarruza
giriştiler. "Savaş Baltası Operasyonu" kodadlı bu harekatda İngiliz
birlikleri, Halfaya Geçidine ve Rommel'in merkezdeki garnizonuna
saldırırlar. Halfaya Geçidi, her iki tarafın askerleri arasında
"Cehennem Geçidi" olarak adlandırılacaktır bundan böyle. Her iki
taarruz da İngilizler açısından başarısız olur. Harekatın üçüncü günü
başlarken Rommel, tüm birliklerini, İngilizlerin geri çekilme hattını
tutmak amacıyla Halfaya geçidinin yanından ileri sürecektir. Bu tırpan
hareketi durdurulamayınca İngilizler geri çekilmek zorunda kalırlar.
Tobruk'taki köprübaşına ulaşma yönünde İngilizlerin üçüncü girişimi,
"Crusader Harekatı" olarak kayıtlara geçmiştir. 18 Kasım 1941 de
başlatılan harekat bu kez başarılı olur. 4 Aralık 1941'de Rommel,
Tobruk önlerinden de çekilmek zorunda kalmıştır. Rommel, daha önce
savunma hatları oluşturduğu Gazala Hattına çekilmiştir ama, 13 Aralık
1941'deki İngiliz saldırısı karşısında geri çekilmek zorunda kalır,
İngilizlerin 200 tankına karşılık elinde kullanılır durumda 30 tankı
vardır.27 Aralık 1941 tarihinde Rommel, birkaç gün önce ulaşan 30
tanklık takviye kuvvetini kullanarak İngiliz hatlarını yeniden Gazala
Hattı'na kadar ileri itmiştir.21 Ocak 1942'de Rommel yeniden taarruza
geçmiştir. İngiliz birliklerini Bingazi'ye kadar geri atacaktır bu
harekat.

Almanya'nın SSCB’ye Saldırması

Barbarossa Operasyonu, 22 Haziran 1941

Norveç, Fransa ve Balkanlar'ın istilasıyla, Batı'dan gelebilecek bir
dizi askeri tehdidin önlemini almış olan Hitler, dikkatini bu kez
Doğu'ya, Sovyet Rusya'ya çevirmiştir. 22 Haziran 1941 günü kısa bir
hazırlık ateşinin ardından Alman panzer birlikeri Sovyet sınırını
geçiyorlar.Böylece II. Dünya Savaşının Doğu Cephesi savaşlarının açılış
hamleleri sayılabilecek Barbarossa Harekatı başlamış oluyor.1941 yılı
Doğu Cephesi savaşları, 22 Haziran 1941 tarihinde başladı ve harekatın
ilk aylarında Wehrmacht’ın hızlı ilerleyişine ve Kızıl Ordu’nun ciddi
ölçüde kayıplarına sahne oldu. Sonbahar aylarındaki yağışlar, Rus
direnişinin giderek kendini toparlaması ve sertleşmesi, ardından da kış
şartlarının oluşturduğu zorluklarla Alman ordularının ilerleyişi durma
noktasına geldi. 5 Aralık 1941 akşamı, Moskova'ya yönelik Alman
saldırıları sonlanıyor.1942’de Hitler, Karadeniz'le Hazar Denizi
arasında bulunan Kafkasya petrol yataklarını ve bu bölgenin hemen
kuzeyindeki Don ve Donets nehirleri arasındaki sahayı ele geçirmeyi
hedefledi. Bu planın ilk adımı Mavi Operasyon kod adıyla bilinecektir.
Mavi Operasyon, Alman ordularına Stalingrad ve Kafkasya yolunu açmak
içindir. Mavi Operasyonun bu hedeflere ulaşmasından sonra Alman
orduları iki grup olarak operasyonları sürdürdüler. Stalingrad kentinin
ele geçirilmesi yönündeki operasyonlar, Stalingrad Savaşı ile II. Dünya
savaşı’nın dönüm noktalarından biri oldu. Stalingrad’ı kuşatan Alman
birlikleri Rusları Uranüs Operasyonu kod adını verdikleri karşı
taarruzla çembere alındı. Çemberi kırmak amacıyla Alman Don Ordu
Grubunun giriştiği Kış Fırtınası Operasyonu ise Kızıl Ordu’nun karşı
operasyonu (Küçük Satürn Operasyonu) ile başarısızlığa uğramıştır.Küçük
Satürn Operasyonu’nun başarısının hemen ardından Kızıl Ordu, Satürn
Operasyonu ile, Kafkasya’da zaten güçlükle ilerlemekte olan Alman
ordularının geri bağlantısını kesmek amacıyla taarruzlara başlamıştır.
Bu taarruzların durdurulamayacağı ortaya çıkınca Alman birlikleri 1943
yılının Ocak ayı başlarında Kafkasya’dan çekilmek zorunda
kalmışlardır.1943 yılı ocak ayı ortalarına doğru daha kuzeyde Kızıl
Ordu’nun giriştiği karşı taarruzlar sonucu, Don ve Donets bölgesi
tekrar Rusların kontrolüne geçmiştir

Pasifik Cephesi
Başlangıçta, ABD savaşa doğrudan katılmasa da, İngiltere’ye büyük ölçüde ekonomik ve askeri malzeme yönünden destek sağlıyordu.
7 Aralık 1941’de, bir pazar sabahı, Japon uçak gemilerinden havalanan
yüzlerce avcı ve bombardıman uçağı, Hawaii Adalarındaki Pearl Harbor
deniz üssüne geniş çaplı bir hava saldırısı düzenledi. Japonlar
bombaladıkları 8 Dretnoddan 6’sını batırdı ya da kullanılamaz hale
getirdi. Uçak gemileri görev dolayısıyla seferde oldukları için bu
saldırıdan etkilenmemiştir. Japonların bu hava taarruzu, her ne kadar
başarılı görünse de esasen Japonya açısından büyük bir şanssızlık
olarak kabul edilmektedir.Pasifik Savaşları'nın ilerleyen aşamalarında,
deniz savaşlarında hava gücünün belirleyici bir rol oynadığının
kanıtlanması da göstermektedir ki, hava unsurlarını taşıyan Amerikan
uçak gemilerinin zarar görmemiş olması, savaşın kaderi üzerinde
yaşamsal bir rol oynamaktadır.Yine de bu olay üzerine ABD Kongresi 8
Aralık 1941’de Japonya’ya savaş ilan etti. Kaçınılmaz olarak
Japonya'nın müttefiki olan Almanya ve İtalya‘ya savaş ilan etti.Pearl
Harbor baskınıyla aynı gün, Formoza’dan kalkan Japon uçakları Filipin
Adalarına yönelik bir hazırlık saldırısı başlattı. Bu adalara hemen
ardından Japon birliklerince çıkartma yapılarak işgal edildi.
İzleyen aylarda Japon kuvvetlerinin ileri harekatı devam etti. Guam,
Wake Adaları, Hong Kong, Malaya işgal etti. Malaya adasındaki Singapur
1942 Şubat'ında Japonların eline geçti. Japon istilası, Brunei,
Saravak, Borneo, Timor, Cava, Sumatra, Selebes, Yeni Britanya, Solomon
Adaları, Yeni Gine’nin doğusu, Gilbert Adaları, Andaman Adası, ve Aleut
Adaları'na kadar yayıldı.Bu başarılar Japonya'ya, Güneydoğu Asya
denizlerinde kesin bir üstünlük sağlamıştır.

Batıdaki Deniz Savaşları
Akdeniz’de müttefikler, özellikle İngilizler açısından deniz hakimiyeti
yaşamsal bir önem taşımaktadır. İngiliz İmparatorluğu'nun Uzak Doğu
bağlantısı Akdeniz üzerinden sağlanmaktaydı. Ayrıca Kuzey Afrika'daki
askeri varlığının takviyesi ve ikmali açısından da bu deniz yolunun
önemi büyüktü. Ard arda uygulanan başarılı deniz operasyonları
(Mers-el-Kebir Savaşı, Taranto Savaşı, Matapan Yarımadası Savaşı gibi)
bu deniz yolunda İngiliz hakimiyetini sağlamış olmakla birlikte bir
süre için Uzak Doğu bağlantısı Afrika kıtasının güney ucu dolaşılmak
zorunda kalınarak sağlanmıştır.Atlas Okyanusu'ndaki deniz savaşları
ise, Bismarck olayı dışında, Alman denizaltılarıyla müttefik deniz ve
hava güçleri arasında sürmüştür. Savaşın genel çizgisi, deniz ticaret
hatlarına saldıran Alman denizaltılarıyla onları önlemeye çalışan
müttefik su üstü gemileri ve uçakları arasında geçmiştir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://forumdost.eniyiforum.net
BiTiRiMcİCaSuS
:) SİTE MÜDÜRÜ :)
:) SİTE MÜDÜRÜ :)
BiTiRiMcİCaSuS


Erkek
Mesaj Sayısı : 162
Yaş : 30
Nerden : FaMiLyA ToKaT
İş/Hobiler : SİTE-METİN2
Lakap : MiNiK
TAKIM : 2.dÜnya SavaŞi Fenerbahce
RÜTBE : 2.dÜnya SavaŞi K-12136-askeriye_r%C3%BCtbe
Kayıt tarihi : 10/01/09

2.dÜnya SavaŞi Empty
MesajKonu: Geri: 2.dÜnya SavaŞi   2.dÜnya SavaŞi Icon_minitimeC.tesi Şub. 14, 2009 6:10 pm

Kuzey Afrika Çıkarması
8 Kasım 1942'de İngiliz ve ABD güçlerinden oluşan bir görev kuvveti Fas
ve Cezayir kıyılarına bir çıkarma yaptı. 6 Ağustos 1942 günü başlayan
İngiliz taarruzu karşısında (II. El Alamain Savaşı), geri çekilmek
zorunda kalan Rommel, bu çıkartma harekatı sonucu iki ateş arasında
kalmış oluyordu.General Montgomery komutasındaki İngiliz 8. Ordusunun
ileri harekatı, Rommel'in döşemiş olduğu onbinlerce mayın dolayısıyla
ağır aksak ilerleyebiliyor.Böylece İngiliz 8. Ordusu, 13 Aralık 1942'de
Tobruk’a ulaşabiliyor. 1943 yılının ocak ayı sonunda ise Libya tümüyle
Rommel’in kontrolünden çıkmıştır. Artık Kuzey Afrika’da durum tümüyle
kontrol altındadır.

İtalya Cephesi
Müttefikler, Kuzey Afrika’daki Alman askeri varlığını ortadan
kaldırdıktan sonra İtalya'ya yöneldiler. İtalya'ya bir çıkarma
yapılmasından önce Sicilya adasındaki Alman askeri gücünün de kırılması
gerekmiştir.Sicilya çıkartması 10 Temmuz 1943 günü, "Husky Harekatı"
kodadıyla başlatılıyor ve adanın güney doğu sahillerine yapılıyor.3
Eylül 1943'de Müttefikler İtalya yarımadasına çıkartma yaptılar. İtalya
topraklarına Müttefik çıkarması iki noktadan yapılmıştır. General
Montgomery’nin 8. Ordusu, Sicilya’dan hareketle dar Messina boğazını
geçerek İtalyan çizmesinin parmak ucuna çıkmıştır.İkinci çıkartma
operasyonu olan Salerno çıkartması ise, Salerno'nun güneyindeki iki
plaja, bir İngiliz, bir Amerikan kolordusu tarafından yapılmıştır.
Çıkartmanın üçüncü gününde Müttefik haraketı durdurulmuş, ancak
ilerleyen günlerdeki takviyeler ve ağır bombardımanlar sonucu sağlam
bir köprübaşı oluşturulabilmiştir.Aynı gün İtalya, Müttefiklerle
mütareke imzaladı, fakat bu mütareke Salerno çıkarmasına kadar gizli
tutuldu.Çıkartma birlikleri esas hedefleri olan Napoli'ye harekatın
üçüncü haftasında ulaşıyorlar.22 Ocak 1944'te Müttefikler Roma’nın 40
km. güneyinde, Anzio’ya bir çıkartma daha yapıyorlar.Çok çetin
çatışmalarla geçen İtalya savaşları, 29 Nisan 1944'te İtalya
topraklarındaki Alman birlikleri müttefiklere teslim olmasıyla sona
ermiştir.

Stratejik Bombardıman
II. Dünya Savaşı’nın özelliklerinden biri, gerek cephede olsun, gerekse
cephe gerisinde, hava unsurlarının yoğun olarak kullanılmasıdır. Cephe
gerisine yönelen hava taarruzları, lojistik hedeflere yönelmiştir,
silah sanayi tesisleri, destek sanayi tesisleri, enerji santralleri,
petrol depolama ve rafineri tesisler, iletişim ve ulaşım hatları.
Britanya Savaşı'nın son bulması ve Doğu Seferi'nin başlamasıyla Alman
hava kuvvetlerinin önemli bir bölümü Rusya'da bulunmaktadır.
Dolayısıyla Alman hava kuvvetlerinin Batı'daki faaliyetleri, önleme
faaliyetleri olarak kalmıştır.
Böyle olunca Stratejik Bombardıman, esas olarak Müttefik bombardıman
filolarının Alman tesislerine yönelik bombardımanlarıdır. Ne var ki,
zaman zaman sivil hedefler de bu bombardımana hedef olmuştur. Köln,
Essen, Bremen, Hamburg gibi Alman kentlerine yoğun hava saldırıları
düzenlendi.

Normandiya Çıkartması
Normandiya kıyılarında beş bölgede çıkartma yapılmıştır. Bu bölgelere
Utah, Omaha, Gold, June ve Sword kodadları verilmişti. 6 haziran 1944
sabahı 5:55 de başlayan deniz ve hava bombardımanıyla çıkartma başlamış
oldu.Müttefik kayıplarının en yüksek olduğu çıkartma bölgesi Omaha
kumsalıdır. Diğer çıkartma bölgelerinde, sert bir direnişle
karşılaşılmasına rağmen ilerleme sağlanmış, yeterli derinliği olan
köprübaşları oluşturulmuştu.26 Haziran 1944'te yoğun çatışmalardan
sonra Amerikalıların eline geçen Cherbourg, ibrenin artık
müttefiklerden yana döndüğünün açık göstergesidir. Kuvvet üstünlüğü
artık yerine oturmuş, işlemeye başlamaktadır. Amerikan savaş sanayii
Avrupa topraklarına oluk oluk akmaktadır. Cherbourg gibi derin bir
liman, büyük teknelerin bile yanaşıp yüklerini boşaltmaları için
uygundur. Müttefikler için böyle bir liman, tüm kan dolaşımının ana
atardamarıdır.General Bradley’in Normandiya’daki ordular grubuna bağlı
3. Ordu’nun komutasına 1 Ağustos 1944’de general Patton atanır. Patton,
müttefik ilerlemesi yönünden yeni bir soluk getirecektir.Hitler'in
giriştiği birkaç karşı taarruz ise ağır kayıplarla sonuçlanmış,
başarısız girişimler olarak kalmıştır.Müttefikler'in planları nisan
ayından önce Ren’i geçmeyi öngörmemektedir ama, 7 Mart'ta Remagen
Köprüsü sağlam olarak ele geçirilince iş değişir. Tam hızla bu köprüden
Ren’i geçerler. Bu, savaşın gidişatını değiştirecek bir olanaktır,
Müttefik tank ve topları, motorize birlikleri, Bonn’un dolayısıyla Ruhr
sanayi bölgesinin hemen güneyinden bu su kanalını geçmeye
başlamıştır.Patton, 29 Mart 1945 de Frankfurt’u alıyor, 12 nisanda
Amerikan 9. Ordusu Magdeburg yakınlarında Elbe Nehri'ni geçiyor. Artık
Berlin’e 80 km. kalmıştır.

Avrupa'da Savaşın Sonu
Winston Churchill, Franklin D. Roosevelt ve Joseph Stalin 1945'te Yalta Konferansı'nda
1945 yılı başlarından itibaren Alman orduları gerek Batı'da Amerikan ve
İngiliz orduları karşısında, gerek Doğu'da Kızıl Ordu karşısında
gerilemeye devam etmektedir. Ocak ayında Amerikan birlikleri Arden
bölgesini ele geçirirken Kızıl Ordu da Vistül nehrine dayanır.
Mart ayında Müttefik kuvvetler Ren nehrini geçerek Alman topraklarında
ilerlerken Kızıl Ordu da ilerlemesini sürdürür. Nisan ayı ise Nazi
yönetiminin sonu olmuştur. 23 Nisan 1945 de Ruslar Berlin'e girmiş, 30
Nisan 1945 de ise Hitler intihar etmiştir. Almanlar, yarım milyona
yakın bir kuvvetle Berlin'i 2 Mayıs 1945 e kadar savunurlarsa da, yoğun
Rus taarruzları karşısında 150 bin kayıpla kenti kaybederler.7 Mayıs
1945 günü General Jodl, Almanya'nın teslim belgesini imzaladı.

Japonya'nın Teslim Olması
Japonya, Tokyo Limanındaki USS Missouri gemisinde teslim
oluyor.Japonya, kendi adasına kadar geri çekilmek zorunda kalmasına,
yoğun stratejik bombardımana karşın direnmesini sürdürmektedir. ABD
başkanı Truman, Pasifik'teki savaşı bir an önce bitirebilmek için atom
bombası kullanmaya karar verildiğini açıklar. 6 Ağustos 1945 de
Hiroşima, 9 Ağustos 1945'te ise Nagasaki kentleri atom bombasıyla
vurulur.14 Ağustos 1945'te Japonya, kayıtsız şartsız teslim olmayı
kabul etmiştir. Japonya'nın teslim belgesi ise 2 Eylül 1945'te
imzalanmıştır
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://forumdost.eniyiforum.net
 
2.dÜnya SavaŞi
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Birinci Dünya Savaşı
» Bİrİncİ DÜnya SavaŞi Nin BaŞlamasi Ve Nedenleri
» Bİrİncİ DÜnya SavaŞi Öncesİ Osmanli İmparatorluĞu
» 1. Kosova Savasi
» Bİrİncİ DÜnya SavaŞinin Sonucu

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
FİLM | | OYUN | VİDEO | RESİM | MÜZİK | FİLM | İNDİR | AŞK | VE DAHASI... :: Dersler / Ödevler :: Tarih-
Buraya geçin: