Çocuk ve Tarihsel Gelişim
Türk toplumu tarihin her döneminde yardıma muhtaç insanlarına yardım
elini uzatmış ve bu amaçla kurduğu dernek ve vakıflar kanalıyla her
zaman, duluna, yetimine, özürlüsüne ulaşmıştır.
Tarihsel süreç içerisinde vakıf, ıslahhane, darüşşafaka, darülaceze ve
darüleytamlar kanalıyla yürütülen kurumsal çalışmalarla yardıma muhtaç
insanlara hizmet verilerek köklü bir dayanışma sistemi kurulmuştur.
Çocuklar, tarihin her döneminde ve her toplumda, ekonomik, sosyal,
psikolojik sorunlar nedeniyle özel ilgi, şefkat, destek ve korunmaya
ihtiyaç duymuştur.
Yakın tarihimize baktığımızda çocuklarımızın ne kadar acı çektikleri,
şiddete uğradıkları, sosyal ve psikolojik yönden örselendiklerini
görürüz.
******’ün hatıra defterinde 9 Kasım 1916 tarihli günlüğünde; “
Yollarda bir çok muhacirîn gördük. Bitlis’e avdet ediyorlar. Cümlesi
aç, sefil, ölüme mahkum bir hâlde. 4-5 yaşlarında bir çocuğu ebeveyni
yol üzerinde terk etmişler, bu da bir karı kocanın peşine takılmış,
onları ağlayarak yüz metreden takip ediyor. Kendilerini niçin çocuğu
almadıkları için tekdir ettim, bizim evladımız değildir” şeklinde yer
alan anısı, aile ve çocukların içinde bulundukları çaresizliği ifade
etmektedir.
İşgal altındaki bir imparatorluktan, bağımsız bir ulus-devlet olarak
tarihteki yerini alan Türkiye Cumhuriyeti; çağdaşlaşma amacıyla
ekonomiden başlayarak, eğitim, hukuk, politika, sanat, sosyal
hizmetler, vb. bir çok alanda yenilikler yaparak yeni bir yapılanma
içerisine girmiştir.
Bu yeni yapılanma içerisinde korunmaya muhtaç çocuk sorununu çözmek
üzere Himaye-i Etfal Cemiyeti (Çocuk Esirgeme Kurumu) kurulmuştur.
******’ün destekleriyle 30 Haziran 1921 yılında kurulan Himaye-i Etfal
Cemiyeti, cephede savaşan veya şehit düşen askerlerin çocuklarına
bakmakla hizmete başlamış, her geçen gün büyüyerek örgütlenmiş, anne ve
çocuklara yönelik olarak; dispanserler, muayenehaneler, doğumevleri,
aşevleri, çocuk kütüphaneleri, süt damlaları, talebe sofraları vb.
sosyal hizmet kurum ve kuruluşlarını hizmete açmıştır.
Himaye-i Etfal Cemiyetinin ülkemize kazandırdığı güzel uygulamalardan
birisi, Çocuk Haftası kutlamalarıdır. 1929 yılından sonra kutlanmaya
başlanan Çocuk Haftası programlarıyla, çocuğun önemi vurgulanarak konu
toplumun gündeminde tutulmaya başlanmıştır.
Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu
1983 yılında yürürlüğe giren 2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk
Esirgeme Kurumu Kanunu ile korunmaya muhtaç çocuğun bakımı,
yetiştirilmesi ve topluma kazandırılması görevi Sosyal Hizmetler ve
Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğüne verilmiştir. Korunmaya muhtaç
çocuklara ve ailelere; ayni-nakdi yardım, çocuk yuvaları, yetiştirme
yurtları, koruyucu aile, evlat edindirme hizmeti ve sokak çocuklarına
yönelik çocuk ve gençlik merkezleri aracılığı ile hizmet
götürülmektedir.
Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğünün amacı
korunmaya muhtaç çocuklarımızın Türk örf, adet, inanç ve ahlâkına
sahip, kendine güvenen, insan sevgisiyle donanmış, ****** ilke ve
inkılaplarına bağlı olarak yetiştirilmeleridir.
Bir çocuğun en iyi bakılıp korunacağı yer kuşkusuz sağlıklı bir aile
ortamıdır. Ancak bu her zaman mümkün olamamaktadır. Terk, ailenin ihmal
ve istismarı, sosyo-ekonomik yetersizlikler, aile parçalanması gibi
sorunlar nedeniyle her toplumda korunmaya muhtaç çocuk ve gençlerle
karşı karşıya kalınmaktadır.
SHÇEK Genel Müdürlüğü merkez teşkilatında korunmaya muhtaç çocuklara
yönelik hizmetlerin plânlanması, yürütülmesi ve koordinasyonun
sağlanmasından Aile ve Çocuk Hizmetleri Dairesi ve Yetiştirme Yurtları
Dairesi sorumlu bulunmaktadır.
Çocuk Yuvaları; 0-12 yaş arası korunmaya muhtaç çocukların, bedensel,
eğitsel, psiko sosyal gelişimlerini, sağlıklı bir kişilik ve iyi
alışkanlık kazanmalarını sağlamakla görevli ve yükümlü yatılı sosyal
hizmet kurumlarıdır.
Korunmaya muhtaç olup, çocuk yuvalarında bakılmakta olan görme, işitme,
konuşma, ortopedik , bedensel ve zihinsel özürlü olan çocuklarımız
Milli Eğitim Bakanlığının okullarında eğitim görmektedirler.
Çocuk yuvalarında eğitim, öğretim ve sağlık hizmetlerinden yararlanan
çocuklarımızın bakımlarını, yedirilmelerini, giydirilmelerini sağlayan
Sosyal Hizmetler ve Çocuk esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü, çocuklara
yönelik sosyal, kültürel ve sportif faaliyetler düzenleyerek
çocuklarımızın toplum içinde kabul görmeleri için çalışmalar
yürütmektedir.
Çocuklarımızın okul başarılarını yükseltmek, sağlıklı gelişimlerini
sürdürmek, özgüvenlerini arttırmak, sosyal ilişki becerilerini
geliştirmek ve onları hayata hazırlamak amacıyla; bilgi yarışmaları,
çevre gezileri, bilgisayar kursları, tiyatro çalışmaları, koro
çalışmaları, yaz okulu ve sportif faaliyetler yürütülmektedir.
Daha önce de vurgulandığı gibi çocuklarımızın mümkün olduğunca yuva
ortamından uzak tutularak, öz ailesi yayında desteklenmesi esas
alınmaktadır. Çocukların sağlıklı gelişmelerini sağlamak, kendilerini
koruyacak, sevecek, destekleyecek, güven sağlayacak, sosyal ve maddî
ihtiyaçlarını karşılayacak sıcak bir aile ortamında karşılanmasını
sağlamak amacıyla “Koruyucu Aile” uygulaması geliştirilmiştir.
Korunmaya muhtaç çocuklara yönelik olarak yapılan bir diğer çalışma da
evlat edindirme hizmetidir. Evlat edinme ile, çocukla, evlat edinmeye
uygun bir kişi arasında hukuki bağlar sağlanarak çocuk ebeveyn ilişkisi
kurulmaya çalışılmaktadır. Medenî Kanunun ilgili maddeleri gereğince en
az beş yıldan beri evli olan ve otuz yaşını doldurmuş, çocuktan en az
18 yaş büyük çiftlerin evlat edinmeleri sağlanmaktadır.
Korunmaya muhtaç çocukların yuva ortamından uzaklaştırılarak, farklı
ortamlarda sosyal, kültürel ve psikolojik yönden değerlendirilmelerine
sağlamak amacıyla 1997 yılından bu yana “Sevgi Zinciri” projesi
uygulanmıştır. Bu proje ile yuvalarımızda kalan çocuklarımız Genel
Müdürlüğümüze bağlı resmi ve özel kreşlerde gündüzleri bakılarak
çocukların diğer çocuklarla kaynaşmaları sağlanmaktadır.
Adalet Bakanlığına bağlı ceza ve tutukevlerinde hükümlü ve tutuklu
bulunan kadınların 0-12 yaş arasındaki çocuklarının cezaevi yaşamından
uzak tutulması amacıyla “Uçurtmayı Vurmasınlar” projesi uygulanmış
olup, bu proje ile çocuklar resmî ve özel kreşlerden yararlandırılarak
psiko sosyal yönden desteklenmişlerdir. 1998 yılından bu yana bu
projeden 271 çocuk yararlanmıştır.
Yetiştirme Yurtları; 13-18 yaş arası korunmaya muhtaç çocukları
korumak, bakmak, bir iş veya meslek sahibi ve topluma yararlı kişiler
olarak yetişmelerini sağlamakla görevli ve yükümlü olan yatılı sosyal
hizmet kuruluşlarıdır.
Yetiştirme Yurtlarında kalan korunmaya muhtaç çocuklarımızın öğrenim
görerek bir iş ve meslek sahibi olmaları ve kendi kendilerine yeterli
olmaları amaçlanmaktadır.
Toplumda yanlış bir kanı olarak Yetiştirme Yurtlarından ayrılan
gençlerimizin sokağa bırakıldığı anlayışı yaygındır. Yetiştirme
Yurtlarından ayrılan gençlerimiz; 25.02.1988 tarih ve 3413 sayılı
Kanunda “Kamu kurum ve kuruluşları, reşit olana kadar Sosyal Hizmetler
ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü tarafından bakılan ve korunan
çocuklar için her yılbaşını, hangi statüde olursa olsun serbest kadro
mevcutlarının binde biri nispetindeki kısmını ayırarak bu çocuklar
arasında yapılacak sınavda başarılı olanlar arasında atama yaparlar”
ibaresinden yola çıkılarak gençlerimiz işe yerleştirilmektedir.
Her yıl Kurumdan ayrılma aşamasına gelen ortalama 1400 civarında
çocuğumuz gelecek endişesi duymadan, kamu kurum ve kuruluşlarınca
istihdam edilmiştir.
SHÇEK Genel Müdürlüğü, çocuk hakları konusunda koordinatör kurum olarak
görev almıştır. 1990 yılında Çocuk Haklarına Dair Sözleşme ülkemiz
tarafından imzalanmış ve 1994 yılında çıkarılan 4058 sayılı Kanunla iç
hukuk kuralına dönüştürülmüştür.
Genel Müdürlüğümüz koordinatörlüğünde, ilgili kamu kurum ve
kuruluşları, yerel yönetimler, üniversiteler ve sivil toplum
kuruluşlarının katkılarıyla hazırlanan “İlk Ulusal Rapor” 1997 yılında
Dışişleri Bakanlığına gönderilmiştir.
Çocuk Hakları Sözleşmesinin imzalanmasının onuncu yılı nedeniyle 20
Kasım 1999 tarihinde “Çocuk Hakları Tanıtım Kampanyası” düzenlenerek
çocuk hakları konusu ülke düzeyinde ele alınmıştır.
Çocuk haklarına yönelik olarak; 1. Ulusal Çocuk Formu, II. Ulusal Çocuk
Formu, Çocuk Parlamentosu, Çocuklar İçin Evet Deyin kampanyası
yapılarak, çocuğa yönelik çalışmalara ağırlık verilmiştir.
2000 yılında 183 Alo Kadın ve Çocuk Danışma Hattı hizmetinin hayata geçirilmesine yönelik çalışmalar başlatılmıştır.
Sonuç
Yazımızın başında da vurgulandığı gibi, Türk toplumu tarihi gelişimi
boyunca, aile, çocuk, dul, yetim ve özürlüsüne geleneksel değerleri
doğrultusunda sahip çıkmış ve özel ihtiyaç grupları olarak
nitelediğimiz aile, çocuk, yaşlı ve özürlülere devlet ve sivil toplum
kuruluşlarıyla hizmet götürmüştür.
1983 yılında yürürlüğe giren Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu
Kanunu ile sosyal hizmetlere ilişkin faaliyetlerin, Devletin denetimi
ve gözetiminde, halkın gönüllü katkısı ve katılımı sağlanarak, bir
bütünlük içinde yürütülmesi esas alınmıştır. Kanunla sosyal hizmet
programlarının uygulanmasında korunmaya muhtaç çocuk, muhtaç özürlü ve
yaşlıya öncelik tanınacağı belirtilmiş; korunmaya, bakıma ve yardıma
muhtaç kişilere hizmet sunumu insan haysiyetine ve onuruna yakışır bir
şekilde yerine getirilmesi esas alınmıştır.
Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü Türkiye
Cumhuriyeti Anayasasının 41. Maddesinde yer alan ; “ Aile Türk
toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. Devlet,
ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve
aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli
tedbirleri alır, teşkilâtı kurar.” ilkesinden yola çıkarak aile, çocuk,
özürlü, yaşlılara yönelik sosyal hizmet çalışmalarını yürütmektedir.
Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Genel Müdürlüğü, korunmaya muhtaç
çocukların Türk örf, adet , inanç ve milli ahlakına sahip, kendine
güvenen, insan sevgi ve saygısıyla dolu, ****** ilke ve inkılaplarına
uygun olarak yetiştirilmeleri, bir iş veya meslek sahibi yapılmaları,
koruma kararı kalktıktan sonra toplum içinde izlenmeleri ve imkanlar
ölçüsünde desteklenmelerini hedeflemektedir.
Türk toplumu, özünde taşıdığı yardımseverlik, cömertlik duygusunun bir
tezahürü olarak tarihsel süreç içerisinde oluşturduğu, geliştirdiği bir
çok kurum ve kuruluş aracılığıyla kimsesiz çocuklarına şefkat ilini
uzatmış, onları korumuş ve gözetmiştir. Darüleytam’dan Çocuk Esirgeme
Kurumu’na uzanan süreçte olduğu gibi bundan sonra da çocuklarımıza
uzanan bu şefkat eli varlığını sürdürecektir.