MmmmmM *ON BAŞI*
Mesaj Sayısı : 28 Kayıt tarihi : 13/01/09
| Konu: GüzeL ßir Anı .. Salı Ocak 13, 2009 9:20 pm | |
| ATATÜRK'ÜN BIR ANISI! KEYIFLE VE DUYGULANARAK OKUYACAKSINIZ... Gazi, çiftliğinde dolaşıp hava alırken oldukça yaşlı bir kadına rastladı. ****** attan inerek bu ihtiyar kadının yanına sokuldu. —Merhaba nine. Kadın Ata’nın yüzüne bakarak hafif bir sesle; Merhaba dedi. —Nereden gelip nereye gidiyorsun? Kadın söyle bir duralayıp, —Neden sordun ki, dedi. Buraların sabisi misin? Yoksa bekçisi mi? Pasa gülümsedi.
—Ne sahibiyim ne de bekçisiyim nine. Bu topraklar Türk milletinin malidir. Buranın bekçisi de Türk milletinin kendisidir. Şimdi nereden gelip nereye söyleyecek misin? Kadın başını salladı.
—Tabii söyleyeceğim, ben Sincan’ın köylerindenim bey, otun güç bittiği, atin geç yetirdiği, kavruk köylerinden birindeyim. Bizim muhtar bana bilet aldı trene bindirdi, kodum Ankara'ya geldim. —Muhtar niçin Ankara'ya gönderdi seni? —Gazi Paşamızı görmem için. —Başını pek ağrıttım da... Benim iki oğlum gavur harbinde şehit düştü. Memleketi gavurdan kurtaran kişiyi bir kez görmeden ölmeyeyim diye hep dua ettim durdum. Rüyalarıma girdi Gazi Pasa. Bende gün demeyip muhtara anlatınca, o da bana bilet alıverip saldı Angarya, geceleyin geldimdi. Yolu neyi de bilemediğimden iste akşamdan belli böyle kendimi oraya vurup duruyor bey.
—Senin Gazi Paşa’dan başka bir isteğin var mı? Kadını birden yüzü sertleşti. —Tövbe de bey, tövbe de! Daha ne isteyebilirim ki. O bizim Vatanimizi kurtardı. Bizi düşmanın elinden kurtardı. Şehitlerimizin mezarlarını onlara çiğnetmedi daha ne isteyebilirim ondan? Onun sayesinde simdi istediğimiz gibi yaşıyoruz. Sunun bunun gavur dölünün köpeği olmaktan onun sayesinde kurtulmadık mı? Buralara bir defa yüzünü görmek, ona sağ ol paşam! Demek için düştüm. Onu görmeden ölürsem gözlerim açık gidecek. Sen efendi bir adama benzi yon, bana bir yârdim ediver de Gazi Paşayı bulacağım yeri deyiver. ******'ün gözleri dolu olmuştu, çok duygulandığı her halinden belliydi. Bana dönerek, —Görüyorsun ya Gökçen, iste bu bizim insanimizdir... Benim köylüm, benim vefalı Türk anamdır, bu Attan indim. Yaşlı kadının elini tuttum anacığım dedim, sen gökte aradığını yerde buldun, rüyalarını süsleyen, seni buralara kadar koşturan Gazi Pasa yani ****** iste karsında duruyor. Köylü kadın bu sözleri duyunca şaşkına döndü. Elindeki değneği yere fırlatıp ******'ün ellerine şarıldı. Görülecek bir manzaraydı bu. İkisi de ağlıyordu. İki Türk insani biri kurtarıcı, biri kurtarılan, ana oğul gibi sarmaş dolaş ağlıyorlardı. Yaşlı kadın belki on defa öptü atanın ellerini. Ata da onun ellerini öptü. Sonra heybesinden küçük bir paket çıkarttı. Daha doğrusu beze sarılmış bir köy peyniri. Bunu ******'e uzattı; —Tek ineğimin sütünden kendi ellerimle yaptım. Gazi Pasa, bunu sana hediye getirdim. Seversen gene yapıp getiririm. Pasa hemen orada bezi açıp peyniri yedi. Çok beğendiğini söyledi. Sonra birlikte köşke kadar gittik. Oradakilere su emri verdi;'Bu anamızı alın burada iki gün konuk edin. ( 'Ananı da al git' diyenler var artık zamanımızda ) Sonra köyüne götürün. —Giderken de kendisine üç inek verin benim armağanım olsun.' | |
|